18 Temmuz 2010 Pazar

BİN MUHTEŞEM GÜNEŞ


Khaled HOSSEINI'nin okuduğum ilk kitabı.İlk başta çok sıkıcı geldi.İçimi kararttı kitabın başındaki olaylar ve yazarın anlatımı.Hele isimler çok zorladı beni telaffuz konusunda.Ama sonrasında çok etkileyici olmaya başladı.Gerek anlatım gerekse karakterlerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi işlendiğini düşünüyorum.Yakın çağ tarihine ışık tutması açısından da önemli bir kitap bence.Nefret ettiğim-iz savaşın bireysel ve toplumsal etkileri,yıkımları,direnişleri...çok başarılı şekilde ele alınmış.Ve tabii ki kadın işbirliği.Meryem ve Leyla'nın iç içe geçen yaşamları,kavgaları,barışları,destekleri...Unutamayacağım,beni etkileyen ve gözyaşlarıma engel olamayacağım güzelliklte bir kitap.O kadar etkilendim ki arkasından hemen Uçurtma Avcısı'na başladım.O da başka bir güzellik.Bir dahaki yazımda onu tanıtacağım sizlere.
Yazarımızın yeni kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

ALACAKARANLIK SERİSİ



Bu seriyi okumayı aslında hiç düşünmüyordum.Çünkü kitabından önce filmini seyretmiş ve beğenmemiştim.Malum bir de vampirler,vahşet,bilim kurgu olunca tarzım değil demiştim.Yarı yıl tatilinde hala kızı okumamı söyledi.O hevesle bir koşu gidip aldım serisini(.Alacakaranlık-Yeni Ay-Tutulma-Şafak Vakti)

Ne yalan söyleyim bu kadar iyi bir kurgusu olacağını tahmin etmemiştim.Dili çok akıcı.Kendinizi kaptırmamanız olanaksız.Özellikle ilk iki kitap bu konuda çok başarılı.Üçüncü kitap-Tutulma-başta çok sıkıyor.Hatta biraz ara verme gereği duydum.Ama onun da son kısımları çok hareketli.

Yazarı çok başarılı buldum.Ve kitabı okurken kendime sormadan edemedim:Bir insanın hayal dünyası nasıl bu kadar geniş ve renkli olabilir ki?Sonra çocukluğuna inilmesi gerektiğini düşündüm:)))Kim bilir nasıl bir çocukluk yaşadı ki bu zamana kadar o çocuksu yüreği,heyecanı ve merakı taşıdı.İşte dedim böyle olmalı-yız çocuklarımız,gençlerimiz.Korkmadan,çekinmeden,dilediğince düşünebilmeli,hayal edebilmeli,yazabilmeli,resmedebilmeli.

Kitapları bitirdikten sonra filmerini seyretmeyi düşünüyorum.Malum vizyonda Tutulma var.Ama kopukluk olmasın diye öncekileri seyredip seriyi tamamlamayı düşünüyorum.

Hayal dünyanızın sınırlarını zorlamaya ve bir vampirin aşk hikayesini okumaya hazırsanız daha fazla beklemeyin derim.

15 Temmuz 2010 Perşembe

NEDEN KİTAPLIK?


Kitap okumaya ne zaman ve nasıl başladığımı çok iyi hatırlıyorum.Dokuz yaşındaydım ve Edebiyat Öğretmeni olan teyzemlerin yanına Gaziantep'e gitmiştim.Yaz tatiliydi ve teyzemin iki kızının olması Gaziantep'i benim için cazip kılmıştı.Günler güzel geçiyordu fakat bir gün çok sıkılmıştım.O zaman teyzem "Bu kitabı okumaya başlayınca zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksın." diyerek Jules VERNE'nin DÜNYANIN MERKEZİNE YOLCULUK isimli kitabını vermişti.Dediği doğru çıkmıştı.Çok beğenmiştim kitabı.Derken 2.,3. ve sayısını şimdi net hatırlayamadığım bir sürü kitabı okumuştum o yaz.İşte o gün bu gündür kitap okumak benim vazgeçilmezim.Yaşama bağlayan sebeplerimden biri.Ve de hayatı anlamlı kılan küçük ama önemli ayrıntılardan.

Kitap okuma aşkım Türkçe öğretmenliğini seçmemde de etkili oldu.Dedim ya benim vazgeçilmezim diye işte onu hayatım yapmaya karar verişimdir öğretmenliğim.Bazen yorulduğum, sıkıldığım oluyor öğretmenlikten ama yine de seviyorum öğretmenliği ve kitap okumayı.

Kitap okudukça yeni hayatlar,insanlar,ülkeler tanıdım.Hiç gidemeyeceğim yerlere gittim.Hiç yapamayacağım şeylerin sonuçlarını gördüm.Dersler çıkardım kendi adıma.Ağlamak ve gülmenin nasıl iç içe geçeceğini öğrendim.Ve iyi-kötü olan her şeyin bizler için olduğunu bir kere daha fark ettim.Şimdi biliyorum ki ne yaşanırsa yaşansın hayat güzel.

İstedim ki okuduklarımı,kitaplarımı,sevdiklerimi,sevmediklerimi,ağladıklarımı,güldüklerimi burada paylaşayım.Bundan sonra kitaplığımla hem size hem de kendime rehberlik edeceğim.Asıl niyetime gelince ilerde nasip olur da çocuk sahibi olıursam bu satırlar benim ona-onlara(?) bırakabileceğim en değerli mirasım olacak.Haydi buyrun benim kitaplığıma....